Çocukluk yıllarımızda öğrendiğimiz dini bilgiler, edindiğimiz alışkanlıklar, sorgulamadan yaptığımız ibadetler ve hatta hislerimizi zorunlu tuttuğumuz durumlar vardı. Allah ve Resul’ünü sevmeye, her hareketimizde onları hatırlamaya kendimi zorladığım zamanlar olmuştu. Bir hadisi duyduktan sonra namaz vakitlerini beklediğim, tüm hareketlerimde öğrendiğim davranışlara uymaya çalıştığım olmuştu. İçimde uyanan ses ve duyguları anlamaya çalıştığım, kötü bir ifade geçerse korktuğum çocuk yılları… Birçoğumuz buna benzer durumlar yaşamıştır.
Sonra büyürüz. Okumaya başlarız. Edindiğimiz bilgiler bizi şımarttı mı? Yoksa duygusuzlaştır mı? Yoksa bir şeyi yapmanın amaçlarını öğrenmek o şeyi gözümüzde küçülttü mü? İslam tarihi okumaları, Sahabenin bir işi yaparken içinde bulunduğu motivasyonu, Kur’an ayetlerinin iniş nedenleri, yaptığım bir ibadetin İslam öncesi toplumlarla olan ilişkisi ve/veya benzerliği, sürekli bir neden-sonuç ilişkisi kurma çabası, her hareketin ardından mantıklı bir açıklama çabası, her söylemi harf harf analiz etme alışkanlığı, hissedilen duyguları bile analitik ve rasyonel bir zemine uydurma çabaları… Özellikle Üniversite yıllarında aldığımız eğitimin de etkisiyle her şeyi hatta duyguları bile maddesel temellere oturtmaya çalışmaya başlarız. Çünkü veri elde etme, değerlendirme ve üretim/çözüm süreçlerimiz bize bunu yapmayı bir alışkanlık haline getirir. Belki de çocukken daha yüzeysel düşünüyorduk veya öğrendiğimiz her şeyi bir norm olarak kabul ediyorduk. Al işte, yine bir fikir yürütme ve yoğun düşünme sürecine girdim.
Bayram ziyareti için gittiğim memleketimde annemin oturduğu binanın kapısına vardım. Kapının açılması için şifrenin girilmesi gerekiyordu. Annemi aradım ve şifreyi sordum. Şifre ne? 571#. Büyük bir şehirde, binlerce insanın yaşadığı büyük bir sitede, kocaman bir kapıyı açacak olan bu küçük şifre, aslında kaybettiğimiz büyük bir hassasiyeti gösteriyordu.
571#.
Şifreyi girerken bir yandan da tekrar ediyordum. Asansöre ilerlerken gözlerimin nemlendiğini fark ettim. Yıllardır aldığım eğitim, kişisel gelişimim için harcadığım zaman, okuduğum kitaplar… Hepsi bu 4 karakterin karşısında eriyip gitti.
571#.
Bana çocukluğumda yaşadığım, o anlatılamaz duyguları tekrar yaşattı.