Email
Twitter
WhatsApp
İnstagram

İyiliğe Karşı Olan Her Şeye MUHALİF !

İLETİŞİM

İyiliğe Karşı Olan Her Şeye MUHALİF!

İyiliğe Karşı Olan Her Şeye MUHALİF !

Acıya Kim Daha Dayanıklı Kadınlar mı, Erkekler mi

Acıya Kim Daha Dayanıklı Kadınlar mı, Erkekler mi

Sosyal medyada dolaşan bir söylem var. Kadınların her ay yaşadığı regl ağrısının bilmem kaç kemik kırığının ağrısına eşdeğer olduğunu söyleniyor. Her ne kadar bilimsel kaynağına tam olarak ulaşamamış olsam da bir bilimsel veri olduğu iddia edilen bu bilgi kadınların her ay çoklu kemik kırılmasına eşdeğer acılar yaşadığını ifade etmeyi amaçlıyor. Buradan yola çıkarak kadınların güçlü varlıklar olduğu vurgulanıyor. Kadınların güçlü varlıklar olduğuna canı gönülde inanıyorum. Yaşadıklarım, etrafımdaki kadınlardaki gözlemim bunu destekliyor benim nezdimde.

Peki ya erkekler? Erkekler daha mı az acı çekiyor acaba? Kadınların acısı daha çok biyolojikken, erkeklerin acısı çoğu zaman toplumsal roller ve tutkular üzerinden şekilleniyor. Erkekler daha güçlü ya da kadınlar daha güçlü gibi bir tartışmaya girmeden bazı örnekler vermek istiyorum. Bir adam düşünün. Bütün gün çalışıyor, akşam eve geliyor. Mevcut ekonomik koşullar nedeniyle eşi de çalışıyor. Bu nedenle sabah evden birlikte çıkıyor akşam birlikte geliyorlar. Benim gibi iki çocuğu varsa, onları da katın. Akşam eve geliniyor. Yemek yapılıyor, yeniyor, bir gün sonranın hazırlıkları, çocukların ödevleri derken saatler geçiyor. Dinlenmesi lazım ama geç saatte tuttuğu takımın maçı var. Maçı izlemeyi amaçlıyor, yarına uykusuz kalmayı göze alarak. Ha, maçı izlemesi eşiyle arasında ufak bir sürtüşmeye neden olabilir bu arada. Neyse, olmadı diyelim. Maç başlıyor, tuttuğu takım kötü oynar erkenden goller yerse ne ala, gider yatar. Ama diyelim ki takım iyi oynuyor. Derken son dakikalarda gelişen aksiliklerle takım istediği skoru alamıyor veya yeniliyor. Saat gece yarısını geçmiş. Heyecanla izlenen maç adrenalin düzeyini artırmış. Uykusu kaçmış ama tüm dikkatiyle bu yenilginin acısını yaşıyor.

Kafasını yastığa koyuyor ama uyuyamıyor. Yarın işe gitmesi lazım. Uykusuz kaldığı belli olursa önce ailesi sonra da iş arkadaşları tarafından farklı tavırlara maruz kalabilir. Üstelik tuttuğu takım yenilmiş. Yarın iş yerine gittiğinde bu konu açılırsa ne diyeceğini bilemiyor. Savunsun mu sövsün mü? Tarifi zor olan bu acıya rağmen erkekler sabah kalkar, kimseye yorgunluğunu, uykusuzluğu ve üzüntüsünü belli etmeden hazırlanır, işe gider ve dün akşamki maçla tekrar gün içinde yüzleşir. Hele Fenerbahçeliyse bu olay neredeyse son 10 yıldır ayda birkaç defa tekrarlanır. Beşiktaşlılara bir şey diyemiyorum. Ha, bu arada merak ettiyseniz takım tutmuyorum ama ülkemizin takımlarının Avrupa kupalarındaki maçlarında bu duyguyu ben de yaşıyorum. En son altı gol yediğimiz İspanya maçı ile ilgili mümkün olduğu kadar konuşmamaya,  o maçla ilgili bir yorum yapmamaya çalışıyorum.

Yani işin açığı, mesele kadın ya da erkek olmak değil; acıya rağmen hayatın devamlılığını sürdürebilmekte. Bu yaşamın kendisi zaten. Ayrıca değerli kadınlar, lütfen tuttuğu takım yenilen erkeklere, regl dönemlerinizde size gösterilmesini istediğiniz anlayışı esirgemeyin:)))

Güncellenme Tarihi
  • 14 Eylül 2025, 00:06
Yazının Adı
Acıya Kim Daha Dayanıklı Kadınlar mı, Erkekler mi