Amasra

Amasra

Fatih Sultan Mehmet burayı fethedince; LALA Çeşm-i Cihan bura mı ola dediği yer… Cihanın en güzel yeri olabilecek kadar güzel bir yer Amasra Fatih’e göre…

Yeditepe, bir yarımada, iki ada, iki körfezden oluşuyor ve haşmetli Karadeniz’e bakıyor. Dümdüz sahili olan Karadeniz’in nadir koyları da bu kadar güzel oluyor; ne de olsa ben de bir Karadeniz çocuğuyum, coğrafyamı meth etmeyi severim…

1940’larda Türkiye’nin ilk turizm kasabası olmuş. Bakmışlar 1960’larda kömür ocaklarının getirisi daha fazla; dönmüşler madenciliğe. 2000’lerde kömür azalmış bu kez yine dönmüşler turizme… Allah bazı coğrafyalara ne kadar cömert davranıyor. 

Amasra merkezinin nüfusu 6000 küsur, yazın ve tatil dönemlerinde 120.000 kişiyi buluyor ziyaretçi sayısı. Belediye Başkanı, Amasra’ya girişleri kapatmasıyla ünlü; artık gelmeyin, Amasra’mız doldu diyor. Biz 29 ekimde gitmedik, yine 100.000’i aşmış, 30 Ekim’de gittik. Rus cruise gemisi gelmişti, 2500 kişilik ama çok rahattı, arabasız bir sürü Rus dolaşıyordu keyifle Amasra sokaklarında. 

Çekicilik zanaatı ünlü, cazibe, çekicilik değil bahsettiğim, ahşap oyma sanatı… Bartın ormanlarından bir zanaat üretmişler Amasralılar. 

Zeki Müren , Portofino’ya benzetmiş burayı. Bilinen tarihlerine göre buranın ilk sahipleri Amazonlar, bir de Perslerden sonra kraliçe Amastrisleri var ki, Osmanlı bile etkilenmiş bu isimden Sesamos (susam diyarı) olan ismini Amasra’ya çevirmiş. Meydanda kraliçe Amastris’in heykeli var, Amasralılar çok istemiş kraliçelerinin heykelini, Belediye Başkanı da yapmış. 

Roma yol anıtı; Kuş kayası Yol anıtı var ki, Dünyada tek. Roma İmparatoru Galius, Roma Yolu’nun ortasına bu yol anıtını dikmiş yufka kabartma tekniği ile kayaya oyulmuş bu anıt, devamında yine bir köprüyle Amasra'ya giriyor; Roma yolunda da yürüdük, köprüyü de aradık bulduk üstünden geçtik. Bir de Amasra'nın, evlerin önünden terlik çalan ünlü köpeği Kırpık var. Sahibi önceleri tekleri çalınan ayakkabıları ağaca asmış, gelip alsınlar diye zamanla ayakkabı tekleri birikmiş ve Kırpık’ın anıtı olmuş. Kırpık’da gerçek kırpıktı hani; tüyleri birbirine karışmış. Önemli olan anıtının olması; ister Roma İmparatoru ol ister Kırpık.