Email
Twitter
WhatsApp
İnstagram

İyiliğe Karşı Olan Her Şeye MUHALİF !

İLETİŞİM

İyiliğe Karşı Olan Her Şeye MUHALİF!

İyiliğe Karşı Olan Her Şeye MUHALİF !

Hakperest Sanayici mi Gönül Ereni İş Adamı mı!

Hakperest Sanayici mi Gönül Ereni İş Adamı mı!

İş insanın, bir sanayicinin işe, paraya, insana, hayata bakışı nasıl olmalıdır? Bu unsurlara nasıl bir değer yüklemelidir ki, dünya ve öteki hayatta başarılı ve huzurlu olabilsin?

İşimize, faaliyetlerimize parasal boyuttan baktığımız gibi bir de insani değerler, sosyal sorumluluklar yönünden bakabilir, analiz neticesinde iş haytamızı daha verimli kılabiliriz. “Bugün insanlık adına ne yaptık ne yapıyoruz” düşüncemizi geliştirerek iş modelimizi sorgulayabiliriz.

Sadece para kazanmaya, biriktirmeye indirgenmiş bir sanayiciliğin, iş adamlılığın makbul olmadığını, bizi mutlu etmeyeceğini düşünüyorum. Bir sanayici olarak sadece üretim yaparak hizmetle kalmayıp, ürettiğimiz değerleri de her alanda toplumumuzla paylaşarak ülkemize, insanlığa katkıda bulunmak gerektiğine inanıyorum.

Geçmişte iş adamları, sanayiciler pek çok evrensel değerleri, insani uygulamaları dünyaya yaydılar. Pek çok güzellikler, iş adamları sayesinde dünyaya yayılmıştır.

İş insanın kasası kadar, gönlünün de geniş ve sevgi ile dolu olmalıdır. Gönlü sadece kendi ailesi, kendi dertleri, kendi şirketi değil, sektörü, ülkesi, dünya için atmaya ayarlanmış olmalıdır. Asıl zenginliğin gönül zenginliği, paylaşmak ve yaşatmak olduğunun farkına varmış olmalıdır.  

Sürdürülebilir başarı için sanayicimizin, iş insanımızın mutlu ve sağlıklı olması gerekmektedir. Bu mutluluk sadece para peşinde koşmakla, fazla tüketmekle, en iyi fabrikalara sahip olmakla, en iyi teknolojik makinelere, aletlere, en büyük Pazar payına sahip olmakla sağlanamamaktadır. İnsan daha farklı şeyler aramaktadır. Sanayicimizin de iş adamımızın da kişisel mutluluğa hakkı vardır. Her zaman yardımsever, paylaşımcı insanlar daha mutlu ve sağlıklıdırlar.

Bugüne kadar hep aradık. Hep cevizin kabuğunda dolaştık ve aradığımızı bulamadık. Bir türlü içerisine giremedik. Halbuki biliyoruz ki asıl değerli şeyler hep içlerdedir, derinlerdedir. Ulaşmak için sıra dışı gayret ve çaba gerektiriyor. Her arayan bulamazmış ancak bulanlar hep arayanların içinden çıkarmış. Biz değerli maden hükmünde olan huzuru, yüce yaratıcımızın memnun kalacağı insan modelini para yanında içsel değerlerde aramalıyız.

Geriye yönelik önce kendimizle, daha sonra aile fertlerimizle, şirket çalışanlarımızla, toplumumuzla ve büyük ailemiz olan dünya insanlığı ile huzurlu bir beraberliğimizin olması gerekiyor. Yaratılış gayemize uygun bir hayat yaşamak, ebedi hayatımıza da bir şeyler hazırlamak zorundayız.

Kişisel ve kurumsal vatandaşlığımızın sorumluluklarını üstlenmeliyiz. Ülkeye ve insanlığa vefa borcumuzu insanlığa hizmet ederek ödemeliyiz. Yardımlaşma, kardeşlik gibi güzel duygularla içimizde yakalayacağımız mutluluk ve başarının, en yakından başlayarak ailemize, yakın çalışma arkadaşlarımıza, sokağımıza, mahallemize, şehrimize ve ülkemize, oradan da tüm dünyaya yayılmasını ve ışık saçmasını sağlamalıyız.

Ülkelerin kaderi yöneticilerin, şirketlerin, ailelerin kaderlerine, bunların kaderleri ise çalışanlara, fertlere yani birer birer insanların kaderine bağlıdır. 

Özel yaşamımızda olduğu gibi iş yaşamımızda da “insanca, Müslümanca davranış”ın icaplarını yerine getirmekten geri durmamalıyız. İnsanca duruşumuzdan, insani değerlerimizden taviz vermemeliyiz.  Dürüstlük, ilkelilik, tutarlılık, tavizsizlik şahsiyet bütünlüğünün temelini oluşturur.

Bunun yanında hem kişisel tatmin hem de insanlığımızın gereği olarak hayır hasenat işlerinde bulunmamız, karşılıksız birilerini sevindirmemiz, mutlu etmemiz gerekiyor. Sevindirdiğimiz insanların içinde oluşan sevgi kıvılcımı yüce yaratıcımıza ulaşmadan bize dönecek ve bizleri de sevindirecektir.

İş adamlığını, sanayiciliği bütünsel ve çok boyutlu olarak düşünmek durumundayız. İş adamı kültürden, sanattan, eğitimden ayrı kalamaz. Sokağındaki, mahallesindeki, şehrindeki, ülkesindeki hatta dünyadaki fakirleri, fukaraları, öğrencileri, muhtaçları düşünmek ve kollamak zorundadır. İş adamı sahip olduğu kültürü ve kültürel, tarihi eserleri yaşatmak, bir sonraki nesillere taşımak zorundadır. Bir taraftan üretim yaparak insanımızı sağlıklı suyla buluştururken, diğer taraftan da konumuz ve işimizle alakalı olarak “Su ve Su Kültürü”ne ait değerleri toplayarak bir müze oluşturma gayreti içerisindeyiz. Bu yolla büyük bir nimet olan suyun gerçek değerinin anlaşılmasına, suyun sevilmesine ve düşünce yönetimine pozitif etkisi yoluyla önce kendimizle, sonra yakın çevremiz ve toplumla iletişimimizi güçlendirmesine katkıda bulunmak istiyoruz.

Ne kadar huzurlu toplum olursa şirketlerimiz de o kadar huzurlu olacaktır. Rahmetli Vehbi Koç Bey’in dediği gibi “Ülkem varsa, ben varım”. Ülkemizin yüceltilmesi temel taş olan insanımızın yüceltilmesine bağlıdır.

İş adamı çalışanların hayat koçudur, onların hayatına dokunmak, sosyal, teknik becerilerini güçlendirmek zorundadır. İşveren personele ilgisini, şefkatini kendisine emanet edilmiş olan çalışanından esirgememelidir. Özel hayatında başarılı olamayan çalışanlar iş ve sosyal hayatlarında da başarılı olamıyorlar. Dolayısıyla sanayicilere düşen görev çalışanların gönül kapılarından girerek, onların bakış açılarını genişletmek, şahsi hayat deneyimlerimizi, çözümlerimizi onlarla paylaşmak, yetemediğimiz noktalarda profesyonel destek almaktır. İnsan, değerler bahçesinin en nadide, en özel ve en güzel çiçeğidir. Bu çiçeğin bakımı, geliştirilmesi, zararlı otlardan ayrılması, sulanması konusunda önemli bir bölümde işverene düşmektedir. Tabii ki, bunları yaparken çalışanlarımızda yapılanlara destek olmaları, aktif katılmaları ve iyi niyetli olmaları şarttır. Gerek işveren gerek çalışanlar gerek tedarikçiler gerekse müşteri ve sosyal paydaşlar iş yapmayı hayat yolculuğunun bir anı olarak görmeli, birbirine destek olarak yolculuklarını kolaylaştırmalıdır.

Liderlik performans kriterlerimizin arasına “personel gelişim endeksi” ilave etmeli, her yıl personelimizi gerek hayat bilgisi ve ulvi değerler gerekse teknik beceriler alanında ne kadar geliştirdiğimizi kontrol etmeliyiz.

Mutlu eden, mutlu olur. Değer veren, değer bulur. O zaman veren el alan elden üstün olur.

Güncellenme Tarihi
  • 25 Ocak 2023,
Yazının Adı
Hakperest Sanayici mi Gönül Ereni İş Adamı mı!