Email
Twitter
WhatsApp
İnstagram

İyiliğe Karşı Olan Her Şeye MUHALİF !

İLETİŞİM

İyiliğe Karşı Olan Her Şeye MUHALİF!

İyiliğe Karşı Olan Her Şeye MUHALİF !

Hır Çıksın!

Hır Çıksın!

Dedem öyle yapardı. Babam dedemin yaptığını yapmaya çalışırdı. Ben de babamın yaptığını. Yıllarca bize öyle öğretildi: Adalet ihkak-ı haktır. Yani hak edene hak ettiğini vermektir. Fazlasını verdiğiniz zaman da eksiğini verdiğin zaman da zulüm olur. Hülasa varoluşun gereği var edenin varlığın varlık nedenlerini ortaya koymasını sade bir tarzda anlamaktır adalet. Ne abartılı bir şekilde saçıp savurmak ne de cimri gibi keselerin ağzını çuvaldızla dikmektir. Mesela bizde de evde kedi bulundurulur köpekler dört dönüp dururlardı. Ama asla hiçbirisinin ekolojik dengeyi bozacak bir tarzda bir davranışa maruz kalmasına müsaade edilmezdi. Kedinin yiyeceği belli yatacağı yer belliydi. Köpeğin sorumluluğu belli rızkını nasıl temin edeceği belliydi. Bazen köpek köpekliğinden çıkar veya kedi kediliğini unutur çok çok fazla ev sahiplerine sokulurlar rüşvetle iltimasla hak etmedikleri şeyleri almak isterlerdi. Hemen dedem müdahale eder kedi uzaklaşarak tavrını belli ederdi. Onurlu dururken uzaktan uzağa mırıldanırdı. Hatta size mihnetim yok der gibi hemen oradan uzaklaşır kendi eyleminin sorumluluk alanına gider yapması gereken işleri tamamlamaya koyulurdu. Yani evde sinsice dolaşan fare mesaisine hemen koyulurdu. Bazen bir müddet sonra ağzında bir fare ile gelir ve dememe beni iyi ki de kovdun bak becerilerimi geliştirmeye devam ediyorum der gibi gülücükler atardı mırmırlayarak.  Ama köpek diretirdi sokulmaya hem de istediğini alıncaya kadar sokulmaya. Fakat dedem daha dirençle çıkardı. Sopayı eline aldığı gibi köpeğin kafasına indirir almak istediği şeyin hak etmediği şey olduğunu söylerdi. Köpek başlardı hırlamaya yani hır çıkarmaya. Dedem de tereddütsüz bırakın evlatlarım hırlasın dursun it yani hır çıkarsın dursun.
Biz bu durumda çocuk aklımızla, gelişmemiş zihinsel yetilerimizle, his ve heyecandan ibaret duygularımız gereği dedemize kızar babamızın da onu onaylamasını yanlış bulurduk. Her ikisine karşı tepkisel davranmak isterdik. Köpeğin hır çıkarmasının asil bir davranış olduğunu düşünür gizliden gizliye isteklerini karşılamaya çalışırdık. Köpek de bundan faydalanır tüm vazifesini bırakır yapması gereken eylemleri ertelerdi. Tereddütsüz, sürüyü, çobanı, köyü kurtlara teslim ederdi. Kendi iştahının peşinden koşarak bizi takip eder ve bizim gittiğimiz yere gelirdi. Bizimle oyuna dalardı. O bayır senin bu dere benim diye diye peşimizden koşuşturur ve olması gereken eylemlerin sorumluluğunu unuturdu.  Hatta hır çıkararak bizi korkutur yavaş yavaş bizim olanlara da saldırır bizim yiyeceklerimizi de alır bizi koruyormuş gibi yaparken bize ait olan ne varsa korku duygusundan dolayı onun midesine aymaz ve arsızca indirilirdi. Biz işi anladığımızda artık vakit çok geç olurdu. Hır çıkmasın diye köpeğimize gösterdiğimiz şefkat zulme dönmüştü. Biz de gerçeğin gasp edilmesine sebep olmuş ve büyük bir haksızlık karşısında kendimiz etmiş kendimiz bulmuştuk.

Hır çıkması gerçeğinin gerekliliğini anladığımda epeyi hayattan yaş almam gerekiyormuş meğer.

Hır çıkmasın bir duyarsızlaştırma ve zulmü adım adım kanıksama eylemi olduğunu anladım. Bugün hır çıkmasın diye gerçekliğin nasıl ters yüz edildiğini hakikatten nasıl uzaklaştırıldığını adaletin nasıl ayaklar altına alındığını insanın öz vatanında nasıl da bir yabancılaştığını görmüş olduk.

Evet hır çıksın yeter ki hakikat yerini bulsun.

Hır çıksın herkes haddini bilsin.

Hır çıksın insan insan olduğunu hayvan da hayvan olduğunu unutmasın.

Ne çok büyük bir yokluk ve boşluktayız bir bilseniz! Hır Çıkmasın diye hep gözümüzü yumuyor, kulağımızı tıkıyor ve varlığın bütün hukukunu böylece zayi ediyoruz. 

Güncellenme Tarihi
  • 25 Mayıs 2025, 10:52
Yazının Adı
Hır Çıksın!