Email
Twitter
WhatsApp
İnstagram

İyiliğe Karşı Olan Her Şeye MUHALİF !

İLETİŞİM

İyiliğe Karşı Olan Her Şeye MUHALİF!

İyiliğe Karşı Olan Her Şeye MUHALİF !

Hiroşima’dan Filistin’e çocuk yüzleri

Hiroşima’dan Filistin’e çocuk yüzleri

İki gündür gözümün önünden geçmiyor. Babasının kucağında can veren çocuğun, insanı insanlığından utandıran yüzü. Dinmeyecek baba acısı.

Ölüm, bütün güzelliklerin noktalıyor, çirkin, iğrenç parantezine açıyor.

Büyüklerin yüzünden küçüklerin ölmesi.

Savaşların utanç belgelerinde hep çocuk yüzleri vardır. Saraybosna dahil.

Taştaki, betondaki, topraktaki kanı temizleseler de belleğimdeki kan lekesi ölünceye kadar bende yaşayacak.

Bildiğim en duyarlı pilot Antoine de Saint-Exupéry, çocuk yüzlerinden nasıl da etkilenmişti. Büyüklerin acısına katlanabilirdi bir savaş pilotu olarak, çocuk acısına dayanamazdı.

Heinrich Böll’ün Babasız Evler’ini anımsıyorum, ama bu kez acı yumağı daha çözülmez.

Çünkü artık çocuksuz evlerden söz etmeli.

Dün Hiroşima’dakiler bugün Filistin’de.

Şairleri davet edeceğim. Bugün köşeme Nazım Hikmet’i ve Ataol Behramoğlu’nu.

Nazım Hikmet’in “Kızçocuğu” şiirini buraya alacağım.

“Kapıları çalan benim/kapıları birer birer. / Gözünüze görünemem / göze görünmez ölüler. / Hiroşima'da öleli / oluyor bir on yıl kadar. / Yedi yaşında bir kızım, / büyümez ölü çocuklar. / Saçlarım tutuştu önce, / gözlerim yandı kavruldu. / Bir avuç kül oluverdim, / külüm havaya savruldu. / Benim sizden kendim için / hiçbir şey istediğim yok, / Şeker bile yiyemez ki / kâğıt gibi yanan çocuk. / Çalıyorum kapınızı, / teyze, amca, bir imza ver. / Çocuklar öldürülmesin / şeker de yiyebilsinler.”

Şairler ahdetmişler, ant içmişler, çocuklar güzel barışın egemen olduğu bir dünyada yaşasınlar diye.

Ataol Behramoğlu’nun “Bebeklerin Ulusu Yok” şiiri çok sevdiğim, bir şair babanın duyarlılığını söylemiş:

“İlk kez yurdumdan uzakta yaşadım bu duyguyu / Bebeklerin ulusu yok / Başlarını tutuşları aynı / Bakarken gözlerindeki aynı merak / Ağlarken aynı seslerin tonu / Bebekler çiçeği insanlığımızın / Güllerin en hası, en goncası / Sarışın bir ışık parçası kimi / Kimi kapkara üzüm tanesi / Babalar, çıkarmayın onları akıldan / Anala, koruyun bebeklerinizi / Susturun susturun söyletmeyin / Savaştan, yıkımdan söz ederse biri / Bırakalım sevdayla büyüsünler / Serpilip gelişsinler fidan gibi / Senin benim hiç kimsenin değil / Bütün bir yeryüzünündür onlar / Bütün insanlığın gözbebeği / İlk kez yurdumdan uzakta yaşadım bu duyguyu / Bebeklerin ulusu yok / Bebekler, çiçeği insanlığımızın / Ve geleceğimizin biricik umudu... 

Babasının kollarında ölen bu çocuğun görüntüsünü unutmayın.

Belleğinizde donmuş bir fotoğraf karesi iyi bir kalsın.

Bir daha bunu görmek istemiyorsanız?

Not: Bu yazı Doğan Hızlan’ın On Birinci Kat Yazıları kitabından alınmıştır.

Güncellenme Tarihi
  • 15 Ekim 2023, 00:03
Yazının Adı
Hiroşima’dan Filistin’e çocuk yüzleri