Gore Verbinski tarafından yönetilen “Karayip Korsanları” serisinin ilki olan “Karayip Korsanları: Siyah İnci'nin Laneti” filminin sonlarına doğru ölen Kaptan Hector Barbossa’nın son sözü bu olmuştu. “Hissediyorum… Soğuk!” Tayfaları ile Aztek altınlarını çaldıkları için lanetlenmişler ve sonrasında yıllarca hiçbir şey hissetmeden dünya üzerinde yaşayan ölüler gibi kalmışlardı. Ölürken ekrana yansıyan bir ayrıntı da elinden düşürdüğü elmaydı. Yeşil ve muhtemelen ekşi bir elma… Filmin gidişatı lanetin sona erdiği an ısırmak için hazırladığını düşündürmüştü bana. İşte bu adamın son sözlerini söylerken, yani ölürken, belki de tekrar hayata dönerken, yüzünde fark ettiğim şey ölmenin verdiği acıdan ziyade yeniden hissetmenin verdiği sevince benziyordu.
Hissetmeyi bu kadar güzel anlatmamıştı bana daha önce hiçbir şey ve hiç kimse. Peki, neyi hissetmek? Yalnızca soğuğu, tatları, dokunmayı ve sesleri mi? Hayır. Duyguları, acıları, karşıdakinin hislerini hissetmek de bunların içinde sayılabilir. Hissetmekle bitiyor mu? Bitmez tabi. Hissettiğimiz şeyi aklımızın süzgecinden geçirecek zamanımız ya da kapasitemiz yoksa bu hislerin uyandırdığı tepkilerle hareket etmeye başlarız. Düşünce hemen hareket vermeyebilir hatta yaşadığımız duyguların sebeplerini düşünüp analiz ettiğimizde bu hislerin uyandırdığı tepkileri bile baskılayabiliriz. İstemli veya istemsiz olarak hissettiğimize bir karşılık verir bedenimiz. İşte verdiğimiz bu cevaplar kişiliğimizi daha çok yansıtır ve bizim görünen yüzümüzü oluşturur. Bu nedenle insanlar bizi öyle tanır. Neyi nasıl düşündüğümüzden ziyade neye nasıl tepki vereceğimizden. Bizi tarif ederken bu cevaplarımız kullanılır. “Bunu duyarsa küplere biner” deriz mesela fevri bir arkadaşımız için.
Sadece düşünebilmekle hayatın tamamlanmadığını, hissetmenin de gerektiğini anlatıyordu bize Hector Barbossa. Çünkü düşünerek kurduğu tüm planlar bir gün hissedebilmek içindi. “Cogito, ergo sum” demişti René Descartes, Kaptan Barbosa da “Hissediyorum öyleyse yaşıyorum” dedi bize son anında. Düşünmek nasıl ki bir varlığın var olduğunu anlamasını sağlıyor ise hissetmek de bir bedenin canlı olduğunun delilidir.