Email
Twitter
WhatsApp
İnstagram

İyiliğe Karşı Olan Her Şeye MUHALİF !

İLETİŞİM

İyiliğe Karşı Olan Her Şeye MUHALİF!

İyiliğe Karşı Olan Her Şeye MUHALİF !

Kamelyalı Kadın

Kamelyalı Kadın

“Herhalde doğmadan önce çok kötülük ettik, ya da öldükten sonra çok büyük bir mutluluk tadacağız ki, Tanrı, bu yaşamın kefaretinin tüm işkencelerle, tüm acılarla ödenmesine izin verebiliyor.” Oğul Alexandre Dumas’nın Kamelyalı Kadın (1848)  adlı eserindeki başkarakter Marguerite Gautier, sevdiği adam olan Armand Duval’a, içinde bulunduğu durumu bu şekilde ifade etmişti. Yaşadığı toplumun değerlerine veya gerçeklerine yenilen ve adına fedakârlık demek zorunda kalan bir kadının son cümleleriydi bunlar ve bunları söylerken son günlerini yaşıyordu.

Kendince ahlaki değerleri olan toplum, tüm çirkinliklerini ona ve onun bedenine aktararak kendini temizliyor, insanlar bir aynaya bakar gibi kötülüklerini ona aksettirip kendine çeki düzen veriyordu. Onun bedeni kimi zaman bir temizlenme aracı, kimi zaman bir günah keçisi,  kimi zaman kutsal duyguların kaynağı, kimi zaman da onun gibi olunmaması öğütlenen bir ibretti.

Onu bulunduğu duruma mahkûm eden toplumsal kurallar, gerçekler, adetler, önyargılar veya gelenekler diye adlandırılan tüm iyi ve kötü kavramlardı. O ise, acılarının derinleşmesinde ciddi bir neden olan sevdiği bencil adamı affederken tüm suçu “Bedenin insana bu kadar acı çektireceğini bilmezdim” diyerek kendi bedenine yüklüyordu, her zaman ki gibi ve toplumdaki herkes gibi. Bir anne, bir eş, bir kız kardeş gibi, kısaca bir kadın fedakârlığı ile yine tüm olanların hem suçlusu hem de mahkûmu oluyordu.

Acılarından dolayı ne toplumu, ne sevdiği adamı ve ne de Tanrı’yı suçluyordu. Toplumun bir kadından beklediği ancak görmezden geldiği, hatta görevi saydığı tüm fedakârlıkları bir kadın, bir anne şefkatiyle yapıyor ve ne kadar güçlü olduğunu kanıtlıyordu. Katlandığı acıların büyüklüğüne kendisi de anlam veremiyor, her acı deneyimi daha önce hissedilmemiş daha önce hiç hissedilmemiş gibi onu şaşırtıyordu.

Okuduğum hiçbir öyküde kadınlar kendi istekleri ile acılara ve toplumun önyargılarına mahkûm olmayı kendileri seçmiyordu. Aynı toplum adım adım kendi ihtiyaçlarına göre bu kadınların kaderini dizayn ediyordu. Gautier, Kamelyalı Kadın, toplumun hem peşinden koştuğu hem de ayıpladığı bir kadındı. Acılar içinde öldü ve toplum temiz kalmaya devam etti.

Güncellenme Tarihi
  • 09 Şubat 2025, 00:35
Yazının Adı
Kamelyalı Kadın