Email
Twitter
WhatsApp
İnstagram

İyiliğe Karşı Olan Her Şeye MUHALİF !

İLETİŞİM

İyiliğe Karşı Olan Her Şeye MUHALİF!

İyiliğe Karşı Olan Her Şeye MUHALİF !

Küre Dağları...

Küre Dağları...

İçine Karabük ve Bartın’ı alan 520.000 dönümlük en yükseği 1750 metre olan dağlarıyla gizemli ormanlar. Sonbaharın en güzel renkleriyle boydan boya geçtik Küre Dağlarını. İki tam gün boyunca, gözümüz o kadar doydu ki sonbahar manzaralarına, önümüzdeki Yedigöller, Abant’a uğramayı düşünmedik ama sonra talih bizi yine Abant’ın içine atıverdi.

Küre Dağları’na 28 Ekim’de İnebolu’dan girdik, İstiklalimize çıkan yoldan... İstanbul’dan, Rusya’dan gelen mühimmat İnebolu’ya iner oradan da kağnılarla İstiklal Savaşımıza, batı cephesine ulaşırmış. Elif elif kağnılar ses çıkarmazsa uğursuz sayılırmış, tekerleklerinin göbeklerine gıcırdasın diye kömür sürerlermiş, ısınınca yanmasın diye de başka bölümüne de yoğurt sürerlermiş. Kağnıların başında ayakları çarıklı, mor şalvarlı, sarı mintanlı, kırmızı kuşaklı delikanlılar ile üç etekli, dallı şalvarlı, başları yemenili kadınlar varmış.

Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın ünlü şiiriyle bugünün notunu bitireyim. Horma, Valla Kanyonlarına yarın devam ederim.

Mustafa Kemal’in kağnısı durmamış, askeri durur mu...

Durdu birdenbire Kocabaş, ova bayır durdu,

Nazar mı değdi göklerden, ne?

Dah etti, yok. Dahha dedi, gitmez,

Ta gerilerden başka kağnılar yetişti geçti gacır gucur

Nasıl dururdu Mustafa Kemal’in kağnısı.

Kahroldu Elifçik, düşünceden düşünceden

Aman Kocabaş, ayağını öpeyim Kocabaş,

Vur beni, öldür beni, koma yollarda beni.

Geçer götürür ana, çocuk, mermisini askerciğin,

Koma yollarda beni, kulun köpeğin olayım.

Bak hele üzerinden ses seda uzaklaşır,

Düşerim gerilere, iyceden iyceden.

 

Kocabaş yığıldı çamura,

Büyüdü gözleri, büyüdü yürek kadar,

Örtüldü gözleri örtüldü hep.

Kalır mı Mustafa Kemal’in kağnısı, bacım,

Kocabaşın yerine koştu kendini Elifçik,

Yürüdü düşman üstüne, yüceden yüceden...

Güncellenme Tarihi
  • 27 Nisan 2025, 00:01
Yazının Adı
Küre Dağları...