Email
Twitter
WhatsApp
İnstagram

İyiliğe Karşı Olan Her Şeye MUHALİF !

İLETİŞİM

İyiliğe Karşı Olan Her Şeye MUHALİF!

İyiliğe Karşı Olan Her Şeye MUHALİF !

Mamma Italiana

Mamma Italiana

Bütün anneler Akdenizlidir. Nüfus kayıtları, başkenti her yerde ve hiçbir yerde olmayan Mediterraneo ülkesindeki bir billur köşktedir.

Akdenizlidir, çünkü onların üzerinde güneş batmaz. Soğuğun ürperticiliği ırak olsun üzerlerinden.

Fellini’yi niçin sevdiğimin sebebini bilinç derinliklerinden çıkarımdım bir gün birdenbire. Çünkü, tek rüküş göstermediği kadın anaydı. Ona kutsal bir statü tanımıştı. Fellini’ye bakarsanız her ana bir Meryem Ana’dır sanki.

Hazreti Muhammed’in “cennet anaların ayakları altındadır” hadisini Fellini mutlaka biliyordu.

Mehmet Fuat’ın annesi Piraye Hanım’ın ölümü üzerine onunla konuşurken anılarımızda söz ettik. Bizi gönül rızasıyla teslim alan duygu imparatoriçelerinden. Bizim hâkimlerimizden.

Piraye Hanım onlardan biriydi. Benim annem de böyledir.

Saklasalar da gizleseler de, ele vermemek için çırpınsalar da biz biliriz ki onlar sevecendir, bağışlayıcıdır. Cezalandırılırlar da. Bireysel yaşam çizgilerinde demokrasiye ve cumhuriyete yer bulunması. Çünkü duygu imparatoriçeleridirler.

Benim bir grafiker arkadaşım, evlenmeyen, analarıyla birlikte yaşayanlara “ah sizi gidi anacı çocuklar, bir türlü büyüyemezsin” derdi. Ben bunlardan biriyim galiba.

Selim İleri’nin annesinin ardından yazdığı kitabı okusanız, bir yazarın anne duyarlılığının yücelerine üslup ustalığı ve duygu incelikleriyle nasıl vardığını hissedeceksiniz.

Ünlü filozof Kant, kendisine, annesinin ufuklar açtığını söylüyor. Gerçekten kimi anneler öyledir, örnek benim annem. Yabancı dildeki eleştiri kitaplarımın getirilmesi için, az dost kapısı aşındırmadı. İstediğim plakları alabilmek için kaç kez Yüksek kaldırım’a çıktı? Şimdi kütüphanemde

Kempf’in çaldığı Ay Işığı Sonatı’nın 78’liği, bana bir ezgiden çok, anneme çaldığın bir müzik gibi geliyor.

Kurtuluş Savaşı için Kemalettin Kamu’nun iki dizesini unutmak isterim hep:

“Anneler dindiriniz gönlünüzün yasını

Düşman kanıyla sildik palamızın pasını.”

Bertholt Brecth’in Carrar Ananın Silahları’nı da bir kalemde silmek gerekir.

Hangi amaçla olursa olsun anne ile savaş sözcüklerini bir arada görmeye dayanamıyorum.

İtalyan filmlerinde en çok sevdiğim kareler, koca bir tabak makarnayı dağıtan ananın kurduğu hakimiyettir, erkeksi bir düzene başkaldırılışın, kabalığa sevecenliğin müdahalesinin zaferidir.

 Dostum Soprano Remziye Alper Tanrıkulu’nun okuduğu bir türküyü dinliyorum bu yazıyı yazarken. “Yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar/Aşrı aşrı memlekete kız vermesinler/Anasının bir tanesini hor görmesinler”

Tanrıkulu’nun sesinden beni çok etkiler bu türkü.

Paul Verlaine, Henri de Toulouse-Lautrec, Sait Faik Abasıyanık… Anneleri olmasa ne olurlardı?

Anneler gününün duygusal çağrışımları.

Zaman zaman insan ışıldakları farkında olmadan kendine çeviriyor.

Bu yazı 1995 yılında yayınlanmıştır.

Güncellenme Tarihi
  • 07 Ocak 2023,
Yazının Adı
Mamma Italiana