Email
Twitter
WhatsApp
İnstagram

İyiliğe Karşı Olan Her Şeye MUHALİF !

İLETİŞİM

İyiliğe Karşı Olan Her Şeye MUHALİF!

İyiliğe Karşı Olan Her Şeye MUHALİF !

Su Kardeşliği

Su Kardeşliği

İlk yazımızda “Su Kardeşliği” mottomuzdan bahsetmek istiyorum. Rahim kardeşliği, kan kardeşliği, süt kardeşliğini duyduk, biliyoruz. Dilerseniz, gelin birlikte Anadolu coğrafyasının, ilim ve irfan mektebinin mahsullerinden biri olan “Su Kardeşliği” üzerinde biraz konuşalım.

Asırlar önce Oğuz Kağan dedemiz “Gökyüzü kubbemiz, güneş bayrağımız, dünya vatanımız” diye ortaya koymuş olduğu bu güzel felsefeyi su üzerinden nasıl ifade edebiliriz?

Canlılar olarak ortak kökümüz olan su’da, su kardeşliğinde bir’leşebilir miyiz?

Önce insanlar kendi aramızda, sonra da hayvanlar ve ağaçlarlar bütünleşebilir miyiz? Dünyamızın sulh adacığına dönüşmesine bir tuğla koyabilir miyiz, huzura kavuşmasına katkı sunabilir miyiz acaba?

Bir damla Su’daki Yüce Sanat.

Farklı görünsek de içerde hepimizin özü anne rahmine sevgiyle düşmüş bir damla su. Tüm canlılar bir damla Su’dan yaratılır, su bağıyla hayata ve birbirine bağlanır. Hepimiz su soyundanız.  

8 milyar insanın, milyonlarca ağacın, milyarlarca hayvanın en büyük ortak noktası Su’dur.

Özü su olan, su’dan yaratılmış tüm su kardeşleri arasında fark yoktur. Anne rahmine sevgiyle düşen bir damla su ete kemiğe bürünerek canlılık alemine adım atmaktadır. Daha sonra Su’yunun çekilmesi ile de hayata veda etmekte, başka dünyalara yol almaktadır.

“Bir avuç toprak, biraz da suyum ben. Neyimle övüneyim, işte buyum ben” diyerek bu gerçeği ne güzel tanımlamış gönül mimarımız Yunus Emre değil mi?

Yüce Yaratıcımız (cc) insanları, hayvanları ve ağaçları yaratırken kendi aralarında daha sıkı ilişkiler geliştirmelerine binaen farklı renkler, ırklar şeklinde yaratmıştır. Her biri baharı oluşturan ayrı bir renkteki bir çiçek gibi dünya bahçesini oluşturmaktadır. Kendi başlarına değeri olmadığı halde orkestra gibi bir araya gelerek tatlı nağmelerle gönüllere huzur veren bir topluluğu oluşturmaktadır.

Hepimiz aynı bütünün parçalarıyız.

Gautama Buddha şöyle tanımlıyor dünya ailesini: “İçinde sevgi barınan için bütün dünya tek bir ailedir”

Nazım Hikmet ise diğer bir güzellikte tanımlıyor birlikte yaşamı.

Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür,

Ve bir orman gibi kardeşçesine bu hasret bizim. 

Eşref İnanç şiirinde bakınız nasıl dile getirmiş kardeşliğimizi:

Aynı yurdun rengarenk çiçekleriyiz

Halının üstündeki desenleriyiz

Vatan ile bayrakta, tasada biriz

Ayrılık destanına sed çekenleriz.

Teknoloji, yaşam tarzı, coğrafyalar, kültürler, renk, dil ve dinler insanları ayrıştırsa da tüm canlılar hammaddesi olan su’yun izlerini taşır. Suyun DNA’sındaki özellikleri gösterirler.

Bu farklılıklara bakışımız, yüklediğimiz anlam önce bireylerin, sonra ülkelerin ve dünyanın yaşam kalitesini, huzurunu belirlemektedir. Dolayısıyla farklıklara, Su’ya, tüm canlılara bu gözle yeniden bakmakta ve daha derin anlamlar yüklemenin sürdürülebilir bir dünya için büyük faydalar sağlayacağına tüm kalbimizle inanmaktayız.

Oğuz Kağan dedemizin asırlar önce “Gökyüzü kubbemiz, güneş bayrağımız, dünya vatanımız” demesiyle ortaya koyduğu dünya vatandaşlığı yaklaşımı bugün de tazeliğini ve orijinalliğini taşımaktadır.

Su’yu, Su kardeşliğini dünya ailemizi birliğe ve bütünlüğü götürecek bir unsur olarak değerlendirebilir miyiz? Birbirimizle kucaklaşma aracı kılabilir miyiz? Bir zamanlar “karıncayı incitmez efendi” olarak dünyayı bir arada tutabilen, şefkatiyle tüm dünyayı kucaklayan anlayışı günümüz dünyasına taşıyabilir miyiz?

Suyun bütün kirleri temizlediği gerçeğiyle biz de su gibi iyiliğe karşı olan her şeyi temizlemek istiyoruz bu muhaliflik halimizle vesselam.

Güncellenme Tarihi
  • 05 Ocak 2023,
Yazının Adı
Su Kardeşliği