Email
Twitter
WhatsApp
İnstagram

İyiliğe Karşı Olan Her Şeye MUHALİF !

İLETİŞİM

İyiliğe Karşı Olan Her Şeye MUHALİF!

İyiliğe Karşı Olan Her Şeye MUHALİF !

Terziler

Terziler

Medeniyetimizi özgün ve özgür kılan bir zanaattır bu meslek. Hatta sadece medeniyeti değil insanımızı da özgür ve özgün kılan yegâne mesleklerden biridir terzilik.

Önce büyük bir heyecanla kumaşçı dükkanına giderdiniz. Onlarca renk yüzlerce desen arasında raflarda duran kumaşları seyreder ve size ayrılan bütçe ve imkâna göre birisini zar zor beğenirdiniz.  İsteğinizi belirttikten sonra hüzünle topundan ayrılan lakin artık size özgü olan kumaşı neşe ile heybenize koyardınız. Ya terzinin ya da seremoni vaktinin gelmesi için evin yolunu tutardınız. Bazen de siz düşünülmüş ve ordaymışsınız gibi hakkınızda karar verilir evde birden önünüzde kumaşı görür veyahut tek nefesle terziye doğru koşardınız. Böylece kumaşınızı ya da diktirmek istediğiniz kıyafete göre lazım olan mensucatı temin ederdiniz. Bir müddet o kumaşla sevinir ve makasın altına yatırılmadan yekpareliğinin hoşluğunu ve dokundukça size bütünlüğündeki ve desenindeki hazzı dokunarak alırdınız. Hatta defaatle açar bakar sonra tekrara katlar konulması gereken yere koyardınız.

Vakti merhum gelince kumaş yanınızda ayaklarınız terzinin yolunda bedeniniz yeni bir libasa kavuşmanın heyecanında aklınız da bu anı tarihe resmedecek manzarayı hafızanıza kaydetme eyleminin arafesinde olurdu.

Ve terzidesiniz. Mezro boynunda iğne topu kolunda gözlükleri burnunun ucuna yakın bir konumda olan terzi size hoş geldin eder ve birazdan provanızı alacağını söylerdi. Her ne kadar kumaşı getirdiğinize sevinmeseydi de onu tercih ettiğinize memnun olurdu. Olacak olan olurdu birazdan. Önce kumaş yatırılırdı masaya. Terzi sizin neyi diktireceğinizi kumaşın boyutundan anlar ve başlardı sizden ölçü almaya.

Defter açılırdı usulce. Kalem yazmaya mezro ölçmeye tebeşir çizmeye makas da kesmeye hemen hazır dururlardı. Siz de Sisifos efsanesindeki gibi oturup kalkardınız. Yükselir sonra da düşüverirdiniz yerinize.

Elbisenizi alana kadar gözleriniz terzinin semtinde aklınız da yeni dikilecek kıyafetinizde kalırdı. Hatta hiç alakası olmadığı halde anlamsız bahanelerle yolunuzu terzinin dükkanına düşürür saçma sorularla terziyle iletişimi kurar ve ustanın mizacına göre aldığınız cevaplarla sevinç veya kederli bir edayla oradan ayrılırdınız.    

Ya ev terzilerine ne demeli! O eli öpülesice gül kokulu gülden kıyafetlerle o narin bedenleri örtülü olan analarımız evdeki mahremiyeti, kadının en mahrem hallerini nasıl da titizlikle inşa ederlerdi. Büyük bir maharet ve estetikle evde dikiş dikerek hem medeniyeti inşa eder hem de kadının iffet ve onurunu muhafaza ederlerdi.

Terzi annelerimiz öyle bir medeniyet inşa ederlerdi ki bu meslekleriyle biz en yakınımızın dahi mahremiyetini asla ihlal edemezdik. Sadece iffet ve haya ile bir de hayret ve hayranlıkla dış kıyafetleri olan fistanları ve iş kıyafetleri olan şalvarlarıyla onları görürdük.

Eskiden her evin olmazsa olmazlarından birisi dikiş makinasıydı. Hatırlarım çoğunun Zetina veya … marka olduğunu.

Her köyde de birkaç evde mutlaka dikiş makinası olurdu. Özellikle eli ve zihni dikiş dikmeye yatkın olan kadınlarımız o köyün bütün dikiş işlerini bu ev terzileriyle giderirlerdi. Evdeki terzi annelerimiz o güzelim kumaşlardan, kirlenmemiş ve mahrem bakışların üzerinde dolaşmadığı hatta provada dahi yanakları kızaran o mahrem bedenlere en uygun iç ve dış kıyafetleri dikerlerdi. Bize özgü olan orijinal medeniyetimiz de evlerde kem nazarlardan uzak iffet ve estetikle bedenlerimizi en rahat şekilde hareket ettirecek kıyafetlerin dikilmesiyle inşa edilirdi.  

Ya şimdi ya şimdi! Her şey hazır giriyor evimize ve bedenimize. Kıyafeti bedenimize değil bedenimizi kıyafete uydurur olduk neredeyse.

Baksanıza tornadan çıkmış, CNC tezgahlarında kalıpları çıkarılmış ve Lazer kesimle hazırlanmış üzerine de farklı rakam veya numaralardan etiketler yapıştırılmış kıyafetler hazır medeniyetin her şeyi gibi bedenimizi istila etmekte ve büyük bir istimlakle vücudumuzu istediği tarafa evirecek bir esaretin altına almaktadır.

İkilik yaşadığımız günden buyana her şeyin hazırına merak saldık. Bize verilen hazır lokmaya Hızır vermiş gibi yapıştık. Kendimizi ve kendimizden olanı hep aşağıladık. Tasfiyeyi maharet taklidi hakikat zannederek medeniyetimizi inşa eden terzilerin kapılarına gitmez o tezgâhları işletmez olduk. Ve kaybolduk.

Halbuki her bir terzi sadece bir kıyafet dikmezdi üzerimizde aynı zamanda bizden olan bir medeniyeti inşa etmeye devam ederdi.

Her şey hazır ve her şey vitrinize oldu. En mahrem tarafımız olan bedenimiz o kadar teşhir edilmeye başlandı ki neredeyse ondan dahi nefret edilir bir mizantroplara dönüşmeye başladık.

Terzilerimiz sadece bedenimize kıyafet dikmezlerdi. Onlar medeniyetimize ruh ruhumuza da edep kıyafeti dikerlerdi. Ruhumuzu korudukça bedenimizi de sıhhat altına alır ve kendimiz olarak yaşamaya devam ederdik.

Terzilerimiz geri gelemezse de lütfen ruhları yeniden dolaşsın aramızda.

Kaybolmak ne acı bir şeydir hazır gelen ve bize ait olmayanlar arasında.

Güncellenme Tarihi
  • 16 Mart 2025, 00:47
Yazının Adı
Terziler